ISSN: 1307-279X
YEDITEPE MEDICAL JOURNAL - YMJ: 11 (36)
Volume: 11  Issue: 36 - 2015
1.MOTHERS’ KNOWLEDGE ON FOREIGN BODY ASPIRATION
Sebnem Ozdogan, Gozde Sahin, Ozgehan Avci, Nukhen Busra Duran, Bilge Atli, Nurver Akinci, Gulsen Kose
Pages 935 - 944
Amaç: Yabancı cisim aspirasyonu çocukluk çağının önlenebilir ölümle sonuçlanan kazaların başında gelmektedir. Çalışmamızın amacı yabancı cisim aspirasyonu hakkında annelerin bilgi düzeyinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Yaşları 1 ay-5 yaş arasında olan çocuk servisinde yatarak tedavi gören 169 olgunun annesine anket uygulandı. Bulgular: Çalışmaya katılan annelerin %50’si yabancı cisim aspirasyonu hakkında yeterli bilgi düzeyine sahipti. İleri yaş annelerin, çalışan annelerin ve üniversite mezunu olan annelerin yabancı cisim aspirasyonu hakkındaki bilgileri anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Sonuç: Toplumda yabancı cisim aspirasyonu hakkında farkındalığın ve bilgi düzeyinin arttırılabilmesi için öncelikle kadınların eğitim düzeyinin arttırılması gereklidir.
Backgrounds: Foreign body aspiration is among the leading causes of avoidable fatal childhood accidents. This study was performed to evaluate the mothers’ knowledge on foreign body aspiration. Materials and Methods: A survey was conducted on the mothers of 169 inpatients, between 1 month and 5 years of age, who were receiving treatment at the pediatrics department. Results: Overall, 50% of the mothers that participated in thestudy, had adequate information on foreign body aspiration. Mothers, whowere at an advancedage, were working, or who were university graduates, had a significantly higher level of information on foreign body aspiration. Conclusion: The educational level of the women should be increased, in order to enhance their awareness and their level of information on foreign body aspiration.

2.PRIMARY FALLOPIAN TUBE CARCINOSARCOMA: REPORT OF TWO CASES
Mehmet Ali Narin, Derman Basaran, Alper Karalok, Gokhan Tulunay
Pages 945 - 948
Follop tüplerinin primer karsinomları kadın genital sistem kanserleri içerisinde oldukça ender görülen olgulardır. Spesifik bir belirti vermediğinden dolayı operasyon öncesi veya operasyon esnasında tanı alması oldukça güçtür. Primer tubal karsinosarkomlar; tubal sarkomlar içerisinde en sık görüleni olmakla birlikte, literatürdeki olgu sayısı son derece sınırlıdır ve tüm jinekolojik karsinosarkomların % 4’ ünü oluşturmaktadır. Çalışmamızda kliniğimizde son 4 yıl içerisinde tanı alan iki tubal karsinosarkom olgusunu sunarak bu nadir hastalığın kliniko- patolojik özelliklerini ortaya koymayı ve hastalıkla ilgili bilgi birikimine katkıda bulunmayı amaçladık.
Primary carcinomas of the fallopian tube are one of the exceptional malignancies of the female genital tract and it is very difficult to diagnose preoperatively or intraoperatively due to nonspecific presentation. Primary fallopian tube carcinosarcomas are extremely rare and make up only 4% of all gynecological carcinosarcomas. Few cases of have been reported in the literature. In this study we presented two cases of Primary carcinomas of the fallopian tube. Our aim was to provide additional information about the clinico- pathologic features of this rare disease.

3.THYROTOXIC PERIODIC PARALYSIS AS A FIRST SIGN OF GRAVE’S DISEASE
Ayca Inci, Ali Rıza Caliskan, Melahat Coban, Refik Olmaz, Suheyla Ayca Gulenay, Metin Sarikaya, Funda Sari
Pages 949 - 952
Tirotoksik periyodik paralizi tirotoksikozun nadir bir bulgusudur ve ataklar şeklinde jeneralize güçsüzlük ile karakterizedir. Ataklar sırasında hipokalemi genellikle saptanır.33 yaşında erkek hasta acil servise alt extremitede daha belirgin olan jeneralize kas güçsüzlüğü yakınmasıyla başvurdu. Yapılan tetkiklerinde hipokalemi ve tirotoksikozis saptandı. EKG sinde hipokalemi bulguları saptanan hastaya, acil olarak intravenöz potasyum verildi ve hastanın bulguları hızla iyileşti. Tirotoksik PP hastalarının tirotoksik bulguları nörolojik semptomların daha ön planda olması nedeniyle gözden kaçabilmektedir. Bu hastalarda erken tanı ciddi kardiyopulmoner komplikasyonları önlemektedir.
Thyrotoxic periodic paralysis; is a rare sign of thyrotoxicosis and characterised by attacks of muscle weakness. Hypokalemia is usually present during attacks. A 33-year-old male patient admitted to emergency service of our hospital with complaints of generalised muscle weakness which was more prominent in his lower extremities. Thyrotoxicosis and hypokalemia were detected in his examination. Hypokalemia signs were present in electrocardiography; intravenous potassium replacement had been started immediately. After potassium replacement; his complaints rapidly recovered. Thyrotoxic signs in Thyrotoxic periodic paralysis can be overlooked because neurological signs are more prominent during attacks. Early diagnosis in these patients prevents severe cardiopulmonary complications.

4.A RARE CAUSE OF HEMOPTYSIS: ENDOBRONCHIAL HAMARTOMA
Dildar Duman, Meltem Agca, Servet Civelek Bulum, Merve Tepetam, Aysun Misirlioglu
Pages 953 - 956
67 yaşında erkek hasta, öksürük, hemoptizi yakınması ile başvurdu. Akciğer grafisinde sağ paratrakeal alanda homojen dansite artışı, toraks bilgisiyarlı tomografisinde, sağ üst lob bronşunu daraltan kitlesel lezyon ve sağ paratrakeal lenfadenopati saptandı. Yapılan bronkoskopik incelemesinde sağ üst lob orifisinden ana bronşa doğru uzanım gösteren vejetan, polipoid, yumuşak doku niteliğinde lezyon görüldü. Hastaya diagnostik torakotomi, sağ üst lobektomi yapıldı. Lobektomi materyalinde, bronş ağzını dolduran 1,5 cm çapında beyaz renkli tümör görüldü ve mikroskopik tanısı kondromatöz alanlar içeren endobronşiyal hamartom bulundu.
67 years old male patient admitted to the hospital with symptoms of cough and hemoptysis. On chest X-ray homogenously increased density was observed in right paratracheal area. Chest CT revealed lesion obstructing right upper bronchus and right paratracheal lympadenopathy. Flexible fiberoptic brochoscopy was performed and vegetative, polipoid lesion with soft tissue density was observed extending from orifice of right upper lobe to right main bronchus. Then the patient underwent diagnostic thoracotomy and right upper lobectomy. Lobectomy material showed white tumor 1,5 cm in diameter, filling the bronchus. Microscopic diagnosis was endobronchial hamartoma with chondromatous areas.

5.EPILEPTIC SEIZURE PRESENTED WITH STROKE LIKE EPISODES AND ECG CHANGES IN SUBACUTE STROKE PATIENT
Hasan Huseyin Karadeli, Muhammed Emin Ozcan, Gulistan Halac, Talip Asil
Pages 957 - 959
Iktal senkop, kalp ritm bozukları, QT interval kısalması ve diğer EKG değisiklikleri gibi akut ve kronik otonomik kardiak semptomlar genellikle epileptik nöbetler ile beraber izlenir. Tekrarlayan inme ataklari ile presente olan ve EKG de MI benzeri değisiklikler olan hastalarin ayırıcı tanısında epileptik nöbet de düsünülmelidir. Bu olgu sunumunda, akut serebrovaskuler olay sonrası bilinc değisiklikleri ve hemipleji tarifleyen, EKG de MI benzeri ST değisiklikleri olan hastanın ayırıcı tanısında epileptik nöbetin önemini vurguladık.
Acute or chronic autonomous cardiac symptoms like, ictal syncope, changes of heart-rate, shortening of QT intervals and other various electrocardiographic changes often accompany epileptic seizures. Cardiac changes occurring during epileptic seizures may cause sudden unexpected death in epilepsy. Patients that have clinical presentations mimicking repetitive stroke and electrocardiogram findings similar to myocardial infarction, should be investigated for epileptic seizure in differential diagnosis. In this case report, we emphasize the importance of the differential diagnosis of epileptic seizures for a patient that has electrocardiographic assessment of ST changes mimicking myocardial infarct hospitalized with an acute cerebrovascular event followed by unconsciousness and hemiplegia.

LookUs & Online Makale