Bu raporda alt ekstremitede variköz ven için uygulanan skleroterapi tedavisi sonrası gelişen pulmoner emboli tanımlanmaktadır. Önemli tıbbi özgeçmişi olmayan 56 yaşında bir kadın hasta aniden başlayan çarpıntı, dispne ve sol yan ağrısı ile acil servisimize başvurmuş, alt ekstremitesinde doppler ultrasonografi’de akut venöz tromboz, çekilen göğüs bilgisayarlı tomografisin’de ise tek taraflı pulmoner emboli saptanmıştır. Pulmoner emboli skleroterapinin nadir bir komplikasyonu olmasına karşın, bu işlemden sonra hasta yakından takip edilmeli ve bilgilendirilmelidir.

This report describes a pulmonary embolism after sclerotherapy treatment for a varicose vein in the lower exremity. A 56 year old woman without a significant medical history admitted to our emergency department with sudden onset of palpitation, dyspnoea and left sided chest pain. Lower extremity Doppler ultrasound revealed acute venous thrombosis. A computerized tomography revealed unilateral pulmonary emboli. Although pulmonary embolism is a rare complication of sclerotherapy, it is potentially one of the most serious so patient should be followed up very closely after this procedure.

Konjenital şilöz assit çok nadir görülen bir durumdur. Genellikle cerrahiye ikincil olarak görülmekle birlikte primer vakalar çok daha nadir ve sporadiktir. Geleneksel tedavide parasentez, oarl alımın kesilip total parenteral beslenme şeklinde beslenme ve MCT içeren diyet yer alır. Burada prematüre olarak doğan ve Down sendromu bulguları olan bebekte daha sonra spontan olarak gelişen ve somatostatin ile tedavi edilen şilöz assit olgusu sunulacaktır.

Chylous ascites commonly occurs secondary to surgical trauma, and primary congenital chylous ascites is very rare. Conventional therapy consists of cessation of oral intake, total parenteral nutrition, medium chain triglyceride containing diet and paracenthesis. Here we describe a premature newborn with Down syndrome with primary chylous ascites. The baby was finally treated with somatostatin.

Akut pankreatit ani başlangıçlı karın ağrısı, kan ve/veya idrarda pankreatik enzimlerde artma ve pankreasta radyolojik değişiklikler şeklinde tanımlanır. Erişkinlere kıyasla çocuklarda akut pankreatit sık görülmez. Psödokist ve pankreatik nekroz bulguları olan 12 yaşındaki akut pankreatitli erkek çocuk bildirilmiştir.

Acute pancteatitis is defined as sudden onset of abdominal pain and elevation of pancreatic enzymes in blood and/or urine, and radiographic changes of pancreas. Acute pancreatitis is uncommon in children when compared with adults. We reported the case of acute pancreatitis in a 12 years old boy with pseudocyst formation and pancreatic necrosis secondary to acute cholelithiasis.

Abdominal aort anevrizması yüksek rüptür insidansı nedeniyle hayatı tehdit eden bir hastalıktır. Olguların çoğu yaşlıdır ve ek hastalıkları vardır. Yüksek operatif ve postoperatif mortalite-morbidite riski taşırlar. Torakal epidural anestezi, kardiyovasküler ve toraks cerrahisinde genel anestezi ile birlikte kullanılan, etkin postoperatif ağrı kontrolü sağlayan bir yöntemdir. Bu hastalarda genel anestezi çoğunlukla tercih edilse de seçilmiş hastalarda epidural anestezi alternatif bir yöntemdir. Yazımızda abdominal aort anevrizması nedeniyle opere edilen 79 yaşında, kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan erkek hastaya anestezi yaklaşımımız anlatılmaktadır.

Abdominal aortic aneurysm is a life threatening condition, with a high incidence of rupture. Most patients are elderly with comorbid conditions. They are also at high risk for operative and postoperative mortality and morbidity. Thoracic epidural anesthesia is a technique providing effective postoperative pain control in cardiovascular and thoracic surgery as an adjunct to general anesthesia. Even though general anesthesia is usually preferred in these patients, epidural anesthesia is an alternative technique in selected patients. This study presents our anesthetic approach in a 79 year old patient with chronic obstructive pulmonary disease scheduled for surgery for abdominal aortic aneurysm

Elektif sezaryen oranı dünyada artmaktadır. Sezaryenda anestezi yönetimi anne ve fetus için önemlidir. Gebelik sırasında hemodinamik değişiklikler olur ve anestezist bu değişiklikleri anestezi sırasında göz önünde bulundurulmalıdır.

Elective cesarean section rate is worldwidely increasing. Anesthetic management of cesarean section is important for both mother and the fetus. The haemodynamic changes occur during pregnancy and the anesthesiologist should be consider this changes during anesthesia.